Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7962 Esas 2019/1204 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7962
Karar No: 2019/1204
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7962 Esas 2019/1204 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı eski ortağı olduğu bir şirkete ait vergi borcu nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrine karşı Vergi Mahkemesinde dava açmış ancak süre aşımı nedeniyle bu dava reddedilmiştir. Davacı, borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, dava açma süresinin geçtiğini belirterek davayı reddetmiştir. Ancak temyiz edilen karar bozulmuş, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi ile düzenlenen menfi tespit davası açamayacağı gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilmiştir. Kanunun 58. maddesi, tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma hakkını 7 gün ile sınırlandırmaktadır. Ayrıca, ödeme emrinin iptaline yönelik menfi tespit davasında, yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
17. Hukuk Dairesi         2016/7962 E.  ,  2019/1204 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Taşbaşı Vergi Dairesi)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ... dairesinin, davacının eski ortağı olduğu dava dışı İ... Ltd.Şti."ne ait vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacıya gönderilen ödeme emrinin 14.03.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrine karşı Vergi Mahkemesinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddedildiğini, ödeme emrinin dayanağını teşkil eden borcun 2005, 2006 ve 2007 yıllarını kapsadığı ve zamanaşımına uğradığını, davacının 15.10.2001 tarihinde hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığını belirterek, davalı idareye borçlu olmadığının tesbitini talep etmiştir.
    Davalı vekili, vergi mahkemelerinin görevine girdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca haciz bildirisini tebellüğ eden 3. kişinin 7 gün içinde tahsil dairesine itiraz edebileceği, bu sürede itiraz edilmediğinde 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabileceği, 6183 sayılı Yasanın 102. maddesi uyarınca amme alacağının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kamu alacağının tahsili için davacıya tebliğ edilen ödeme emri nedeniyle, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, az yukarıda yazılı gerekçe ile 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Davacının eski ortağı olduğu dava dışı İ... Ltd.Şti."nin 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ilişkin vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca takip yapıldığı, bu takip sırasında, 07.01.2014 tarihli ödeme emrinin davacıya 14.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından ödeme emrinin iptali için 11.04.2014 tarihinde Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, bu davanın süre aşımı nedeniyle reddedildiği, davacının, eldeki davada 15.10.2001 tarihinde hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığını belirterek, davalı idareye borçlu olmadığının tesbitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesi, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma hakkını 7 gün ile sınırlandırmıştır. Bu dava için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve doğrudan çıkartılan ödeme emrinin iptali niteliğindeki bu davaların idari yargı yerinde görüleceği konusunda kuşku bulunmamaktadır.
    Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine benzer bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır.
    “Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi”ni düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi sadece üçüncü şahıslar yönünden menfi tesbit davasına yer vermiş, bu olanak Kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında; vergi borcu nedeniyle kendisine ödeme emri tebliğ edilen, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra Vergi Mahkemesinde açtığı ödeme emrinin iptaline ilişkin dava reddedilen ve somut olayda üçüncü şahıs konumunda bulunmayan davacının 6183 sayılı Yasa"nın 79. maddesi ile düzenlenen menfi tespit davası açamayacağı gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.