Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1262 Esas 2018/5726 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1262
Karar No: 2018/5726
Karar Tarihi: 13.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1262 Esas 2018/5726 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir itirazın iptali davasında, davacı takip dosyasında borçlu olarak sadece davalıların göründüğünü, bir ortağın ise öldüğü için mirasçılarının takip edildiğini iddia etmiştir. Davalılar ise müvekkilinin borcu olmadığını ve sadece ortaklıktan kaynaklanan borcu olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davalıların adi ortaklıkta bulunduğunu, borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını ve davacının alacağını resmi belgelerle ispatlaması gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, bazı davalılar hakkında davanın ispatlanamadığını, bazı davalıların itirazlarının kabul edilmediğini ve davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddedildiğini kararlaştırmıştır. Ancak, bir davalı hakkında hatalı bir karar verildiği ve başka davalıların lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Kararın kanun maddeleri açısından detaylı bir şekilde incelenmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/1262 E.  ,  2018/5726 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalılar hakkında takip başlatıldığını, icra takibine konu edilen faturalarda borçlu olarak ... ve ortakları ibaresinin mevcut olduğunu,vergi kayıtlarında ortağın ... görüldüğünü, bu kişinin takip tarihi itibariyle vefat ettiğinden takibin mirasçılara yöneltildiğini, mirasçıların da tereke borçlarından müteselsil sorumlu olduğunu, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalılardan ..."nın kabul ettiği borç miktarı düşülerek kalan borcun 10.109,27 TL"sine ve ferilerine yönelik; diğer borçluların da takip konusu borcun 12.692,83 TL"sine ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline,% 40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili,davalının davacıya şahsi borcunun bulunmadığını, müvekkilinin ortaklıktaki hissesinin % 20 olduğunu, diğer ortak ..."nın öldüğünü, ancak terekesinin henüz paylaşılmadığını,adi ortaklıktan kaynaklanan ve müvekkili hissesine düşen miktarın 2.538,83 TL olduğunu, bu kısmın davalı tarafından da kabul edildiğini, tüm borcun davalıdan tahsili talebinin kabul edilebilir bir yanı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili,davacının 30.061,62 TL alacağı olduğundan bahisle takip başlattığını, davalılardan ..."nın itirazı üzerine 17.368,79 TL lik kısımdan vazgeçilerek davanın 12.692,83 TL üzerinden açıldığını, davalının davacıya şahsi borcunun bulunmadığını, adi ortaklığın davalı ... ve ..."dan oluştuğunu, ..."nın ise ölümü ile terekeye mümessil atandığını, müvekkilinin miras hakkından dolayı şirketin ortağı olduğunu, davaya konu alacağın tasfiye davası sonrasına ait olduğunu ve ancak davacının bizzat muamele yaptığı ortağı bağladığını, müvekkilinin ise davacı şirket ile hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiş, vekilleri tarafından duruşmalardaki beyanlarında davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davalıların adi ortaklığın tarafı veya tarafın mirasçıları olduğu, borçtan müteselsilen sorumlu oldukları,davalı ...’nın kabulünün, borca itiraz eden diğer davalıları bağlamadığı, davacının alacağını resmi belgelerle ispatlaması gerektiği, davalı ortaklığın ticari defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafın defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise davacı defterlerinin kapanış tastikinin yapılmadığının tesbit edildiği,davacının ticari defterlerine itibar edilmediği, takibe itiraz eden diğer davalılar hakkında davanın ispatlanamadığı, davalılardan ...’nın ise icra dosyasında itiraz dilekçesine rastlanılmadığı, onun hakkında takibin devam ettiği gerekçeleriyle davanın davalılar ... yönünden kabulüne, ... ve ... yönünden reddine, ... yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İtirazın iptali davasına konu edilen icra takip dosyasında davalı ...’nın 01.09.2010 havale tarihli itiraz dilekçesi bulunduğu halde, mahkemece bu davalı hakkında itiraz dilekçesi bulunmadığı, takibin devam ettiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olmuş, bu davalıya ilişkin esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Mahkemece davalı ... yönünden davanın tam kabulüne karar verilmesine rağmen, bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de yerinde değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen sebeplerle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerle belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılardan ..."ya iadesine, 13/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.