1. Hukuk Dairesi 2018/5262 E. , 2020/4291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalıların mirasbırakanı Osman Bahadır"dan aldığı borcun teminatı olarak dava dışı Sami Zeyrek adına kayıtlı bulunan 1153 ada 21 sayılı parsel sayılı taşınmazdaki payın Osman Bahadır"a devredildiğini, bu konuya ilişkin aralarında 24.04.2002 tarihli protokol düzenlendiğini, borcu ödemeye hazır olduğu halde davalıların taşınmazı iade etmeye yanaşmadığını ileri sürerek, tapu kaydının 250/17860 pay oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı ile mirasbırakanları arasında herhangi bir inançlı işlem bulunmadığını, söz konusu protokolün resmi şekilde yapılmadığını, kaldı ki, borcun da protokolde gösterilen sürede ve halen ödenmediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece "" ... Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın inançlı işlemden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; taraflar arasındaki “protokol” başlıklı belgenin yukarıda açıklanan 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararında belirtilen anlamda inanç sözleşmesi niteliğini taşıdığı açıktır. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınmak suretiyle toplanacak tüm delillerin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra davanın reddine ilişkin olarak verilen ikinci karar bu kez Dairece "" ... Ne var ki, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında davalı anılan protokoldeki imzanın murise ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yapılmasını istemiş,mahkemece Emniyet Genel Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanın dan bu konu ile ilgili rapor alınmış;protokoldeki imzanın Osman Bahadır"ın eli ürünü olmadığı saptanmış ancak davacı rapora itiraz ederek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini belirterek,protokolde tanık olarak imzası bulunan ve ilk kayıt maliki Sami Seyrek"in dinlenmesini ve davalıların isticvabını mahkemeden talep etmiş,ancak mahkemece davacının bu beyan ve istekleri yerine getirilmemiş,bu konuda araştırma ve soruşturma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen taraf istek ve beyanları,savunmaları da gözetilerek,tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılması,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davalılar vekili ve davalı Damla Buse vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Bir kısım davalılar ve davalı Damla Buse"nin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 853.82 TL. bakiye onama harcının temyiz eden bir kısım davalılar ve davalı Damla Buse"den alınmasına, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.