Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18482 Esas 2018/2383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18482
Karar No: 2018/2383
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18482 Esas 2018/2383 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/18482 E.  ,  2018/2383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı eczacı, sahibi olduğu ... Eczanesi’nin ... Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nce ruhsatının iptal edilmesi nedeniyle, davalı kurumun hukuka aykırı bir şekilde re’sen kendisine 66.319,53 TL borç tahakkuk ettirdiğini, ... 3. İdare Mahkemesine dava açtığını, yürütmeyi durdurma kararı verildiğini, ... İdare Mahkemesinin aleyhe verdiği kararın temyiz edilerek Danıştay"da dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, ruhsat iptalinin usul ve esaslarıyla hukuka aykırı olduğunu, bedel iadesi talep edilen reçete içeriklerinin de hiçbir şekilde gerçeğe aykırı veya sahte nitelikte olmadığını, yasal ve resmi olduğunu, bu nedenlerle SGK"nın resen borç tahakkuk işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacıya ait eczanenin işletme ruhsatının muvazalı olarak başkasına devredildiği anlaşıldığından ... Valiliği’nce 02.03.2011 tarihinde ruhsatının ipataline karar verildiği, davacının bu işlemin iptali için idare mahkemesine dava açarak yürütmeyi durdurma kararı aldığı, ancak idari yargı yolunda görülen bu davada nihai karar olarak davanın reddedildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine davalı tarafça, 2012 yılı protokolünün 5.3.12. maddesi uyarınca, davacı ile akdedilen sözleşme tarihinden itibaren kurumca eczaneye yapılan tüm ödemelerin geri alınmasına karar verilerek işlem yapılmıştır. Yerel mahkemede davacı tarafın ruhsat iptali için açtığı davanın 02.05.2012 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle 2012 yılı protokolünün uygulanmasını doğru bulurak davanın reddine karar vermiştir. Ancak idari işlemin mahkeme kararı ile kesinleşmesinin işlemin yapıldığı tarihi değiştirme gibi bir durumu söz konusu değildir. Bu nedenle davacıya karşı 2012 yılı protokolü uygulanamaz. Ruhsat iptaline karar verildiği 02.03.2011 tarihinde 2009 yılı eczane protokolü yürürlükte olduğu için bu protokol uygulanmalı ve 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 Yılı Protokolünün 6.3.21. maddesinde sadece “muvazaalı olarak eczane işlettiği tespit edilen eczacı ile sözleşme yapılmaz. Sözleşme yapılmış ise feshedilir ve bir daha sözleşme yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Hal böyle olunca 2009 yılı protokolü mahkemece değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği halde bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.