2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14492 Karar No: 2014/24626
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14492 Esas 2014/24626 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/14492 E. , 2014/24626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Şanlıurfa 1. Aile Mahkemesi TARİHİ :20.03.2014 NUMARASI :Esas no:2013/328 Karar no:2014/328
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)"nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalı (koca)"nın davacı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve evlilik birliğinin gerektirdiği görevlerini yerine getirmediği kabul edilerek, kadın lehine 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve evlililik birliğinin gerektirdiği görevlerini yerine getirmediği gerçekleşmiş ise de güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu kabule elverişli delil bulunmamaktadır. Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı (kadın) yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2014 (Çrş.)