1. Hukuk Dairesi 2019/2398 E. , 2020/4456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan Şevket Aydın’ın maliki olduğu 105 ada 233 ve 254 parsel sayılı taşınmazlarını harici senetlerle davalılara temlik ettiğini, gerçekte hibe ettiği taşınmazların harici senetler dikkate alınarak kadastro tespiti sırasında davalılar adına tescil edildiğini, bu şekilde saklı paylarına müdahale edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın süresinde açılmadığını, iki adet senetle taşınmazları satın aldıklarını, gizli bağış bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların mirasbırakanın terekesinin büyük bir bölümünü oluşturduğu, temliklerin saklı payı zedeleme kastı ile yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesine bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, belirlenen tenkis bedelinin davacılar tarafından ödenmesi halinde çekişmeli taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde davcılara taşınmazları alma hakkının verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün A-2 bendinin tamamının hükümden çıkarılarak yerine “Belirlenen 240.665,95 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 24/12/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesi halinde Zonguldak İli Çaycuma İlçesi Karaevligeriş Köyü 105 ada 254 parselin 1/2 payının davacı ..., 1/2 payının davacı ...’ın veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline” cümlesinin, yine hükmün B-2 bendinin tamamının hükümden çıkarılarak yerine “Belirlenen 187.840,41 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 24/12/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesi halinde Zonguldak İli Çaycuma İlçesi Karaevligeriş Köyü 105 ada 233 parselin 1/2 payının davacı ..., 1/2 payının davacı ...’ın veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcnı temyiz edene geri verilmesine, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.