4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4715 Karar No: 2018/1680 Karar Tarihi: 08.03.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4715 Esas 2018/1680 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/4715 E. , 2018/1680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Tebligatların nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nda düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Somut olayda; mahkemenin gerekçeli kararının davalılardan ... adına tebliği "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu daire (2) dan sorulmuş muhatabın çarşıya gittiği sözlü beyan edilmiş Tebligat Adnan Suvari mahalle muhtarı imzasına 19 haziran 2017 tarihinde teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşusuna haber verilmiştir. Haber verilen kişi imzadan imtina etmiştir." kaydı ile yapılmıştır. Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre yapılan tebligatta muhatabın geçici olarak adresten ayrıldığının bildirilmesi halinde bildirimi yapan komşusunun kim olduğunun açık bir şekilde belirtilmesi ve imzasının alınması gerektiği, aksine bir durumda yapılan tebligatın geçerli olmadığı, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 tarihli, 12-765 esas, 730 sayılı kararında ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu davalı adına Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir. Şu durumda; mahkemece davalı ..."ye yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca mahkeme gerekçeli kararının tebliğinin sağlanması için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın gösterilen nedenle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.