10. Ceza Dairesi Esas No: 2020/18066 Karar No: 2021/9573
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/18066 Esas 2021/9573 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetine karar verdi ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet olarak belirledi. Sanığın temyiz itirazları dikkate alındığında, iki husus nedeniyle hüküm bozuldu. İlk olarak, dosyanın incelenmesi sonucunda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilip verilemeyeceği ve sonucuna göre verilecek kararın belirlenmesi gerektiği belirtildi. İkinci olarak, sanığın daha önce İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinde yargılandığının tespiti nedeniyle aralarındaki bağlantı ve suçun tek veya zincirleme olarak değerlendirilmesi konusunda eksik araştırma yapıldığı belirtildi. TCK'nın 191. maddesi sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarını belirledi ve CMK'nın 251. maddesi basit yargılama usulü uygulanan olaylarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir şeklinde bir düzenleme içerir.
10. Ceza Dairesi 2020/18066 E. , 2021/9573 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ... 23. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/1774 esas-2009/1841 karar sayılı dosyası ile 20.10.2007 tarihli olay nedeni ile yargılamanın yapıldığı anlaşılmakla, aralarındaki bağlantı nedeniyle her iki dava dosyalarının birleştirilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 05/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.