13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18967 Karar No: 2018/2772 Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18967 Esas 2018/2772 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/18967 E. , 2018/2772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalı adına Bakırböy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/173 E.sayılı dosyasında vekillik görevini yerine getirdiğini ancak 2.12.2008 tarihinde davalı ile imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, vekalet ücreti alacağına konu olan ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/173 E.sayılı dosyasında davalının mesleki ve ticari amaçla kendisine ait kamyon ile dava dışı şirkete verdiği hizmet bedelleri talep ettiğinden tüketici sayılamayacağı gerekçesiyle ... Ticaret Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı avukat davalının vekilliğini üstlendiği ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/173 E.sayılı dosyasından hak ettiği vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. İlgili dosya incelendiğinde, davalının kendisine ait kamyonla dava dışı şirkete sunduğu hizmet bedellerinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı tarafından yürütülen ticari işler nedeniyle davacı avukata vekalet verildiğine göre, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kalmaktadır. Diğer yandan, eldeki davada da taraflar tacir olmadığından Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan da bahsedilemez. O halde mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu Ticaret mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.