10. Ceza Dairesi 2020/14822 E. , 2021/9726 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İZMİR Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin ayrıca sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurularının esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin eleştirili kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteminin CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 03/11/2017 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 03/11/2017 tarihindeki eylemi nedeniyle “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; 19/11/2017 tarihli olayda hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ve mahkemede tanık olarak dinlenen ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddenin sanık tarafından verildiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tutuklu kalınan süre, hükmolunan ceza miktarı ve bozma sebebine göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın Söke Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine,
07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.