Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4870 Esas 2018/1917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4870
Karar No: 2018/1917
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4870 Esas 2018/1917 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı olan bir derneğin eski yönetim kurulu üyesi olan davacı, dernek tarafından harici aleme iade edildiğinin duyurulması üzerine kişilik haklarının ihlali nedeniyle davalıya manevi tazminat istemişti. İlgili Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda davacının istemi kısmen kabul edilmiş, davalının sorumluluğuna karar verilmişti. Ancak Yargıtay, olayın bütün olarak değerlendirildiğinde davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığının anlaşıldığından, istemin tümden reddedilmesi gerektiğini belirtti ve mahkeme kararını bozdu.
Kanun Maddeleri: Kişilik haklarına saldırı oluşturan hallerde manevi tazminat istemleri, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 24. maddesi uyarınca değerlendirilir. TMK'nun 25. maddesi uyarınca ise kişilik haklarına saldırı oluşturan hallerin değerlendirilmesinde, söz konusu kişinin itibarı, onuruna ve saygınlığına verilen zarar, haksız rekabet veya sair hususlar göz önünde bulundurulur.
4. Hukuk Dairesi         2016/4870 E.  ,  2018/1917 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası derneğinin eski merkez yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalının ise halen derneğin başkanlık görevini yürüttüğünü, derneğin 13 Mart 2006 tarihli yazısı ile davacının davalı tarafından harici aleme iade edildiğinin duyurulduğunu, ‘‘harici aleme iade’’ ibaresinin dernekten ihraç anlamına geldiğini, ihracın gerekçesi olarak muhasebede yapılan usulsüzlüklerin gösterildiğini, bu ihracın dernek üyelerine tebliğ olunduğunu, ihraç kararının loca tüzüğüne aykırı olduğunu, tek taraflı ve keyfi olarak ihraç kararı verildiğini, bu nedenle müvekkilinin kişilik haklarının davalı tarafından ihlal edildiğini belirterek uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bildiride kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davaya konu olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı hakkındaki 13/03/2006 tarihli duyurunun ilgilileri bilgilendirmeye yönelik ve görünür gerçeğe uygun olduğu, yazıda davacı dışında iki üyenin daha usulsüzlük nedeniyle dernekten ihraç edildiğinin bilgi amaçlı olarak ilgililere duyurulduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı anlaşılmış olup, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.