16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1325 Karar No: 2013/5444 Karar Tarihi: 14.05.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1325 Esas 2013/5444 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/1325 E. , 2013/5444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacı vekili Av.Selin Gündoğdu ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ...geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili, 14.9.2011 tarihli dava dilekçesi ile davacıya ait 130 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların sınırından ve her iki taşınmazın ortasından geçen kadim patika yolların kadastro sırasında genişletilerek araç yoluna dönüştürüldüğünü, genişletmenin davacının taşınmazlarını tamamen kapsadığını bildirerek, genişletilen kısımların iptali ile 130 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara eklenerek davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan kadastro tespitlerinin 01.08.2006 tarihinde kesinleştiği, davanın 14.09.2011 tarihinde açıldığı, kadastro tespitinin yapılması ile kadastrodan önceki zilyetliğin kesintiye uğradığı, davacının kadastro tespitinden önceki zilyetliğe dayandığı, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 7/4. maddesine göre makul süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili, davacı adına tespit ve tescil edilmiş 130 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların sınırından ve her iki taşınmazın ortasından geçen kadim patika yolun genişletilerek tespit edildiğini bildirerek, genişletilen bölümlerin davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı adına tespit ve tescil edilmiş 130 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tespitleri tapu kayıtlarına dayanılarak yapılmıştır. Mahallinde yapılan keşifte, davaya konu olan bölüm 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırında ve fen bilirkişi tarafından (A) harfi ve kırmızı ile boyanarak gösterilmiştir. Davacının adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazın bir bölümünün yolda bırakıldığını iddia ederek dava açmış olması nedeniyle, adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazın dayanağını oluşturan belgeye de yani tapu kaydına da dayandığının kabulü zorunludur. Tapu kaydı mülkiyet belgesi olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/4. maddesi uyarınca her ne kadar kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları işleme tabi kayıt niteliğini kaybederse de, delil niteliklerini korudukları kuşkusuzdur. Kaldı ki, gayrimenkul mevzuatımızda tespit ve tescil harici bırakılan yerler hakkında, kadastro tespit gününden önceki nedenlere dayanılarak dava açılmasını sınırlayan bir süre de öngörülmemiştir. Hal böyle olunca; Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma, inceleme ve uygulama yapılarak ulaşılacak sonuca göre esastan bir karar vermek gerekirken, dava açmak için (yasada öngörülmeyen) makul sürenin geçtiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 990.00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak kendisini duruşmada vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının davacıya iadesine, 14.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.