23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7576 Karar No: 2019/4798 Karar Tarihi: 18.11.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7576 Esas 2019/4798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı tarafından 2011 yılı Şubat dönemi için düzenlenen reaktif cezasına ilişkin faturanın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ödemiş oldukları 141.233,32 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iadesini talep etmiştir. Davalı ise bu talebi reddetmiştir. Mahkeme, idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 28.09.2015 tarihli, 2015/5520 E. ve 2015/6036 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Davacının, önceki dönemlere ait ceza faturalarının mahsup işlemi nedeniyle alacak talep ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, genel şartnamenin 42. maddesinde belirlenen ihtirazı kayda gerek bulunmadığından bahsedilemeyeceğini belirtmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak, somut olayda davacının hakedişi ile ilgisi bulunmayan önceki dönemlere ait ceza faturalarının mahsubu nedeniyle alacak talep edildiği için bu hüküm doğru değildir. Bu durumda davalı tarafından düzenlenen faturanın sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda kanun maddesi belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/7576 E. , 2019/4798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı şirket vekili avukat ... ile davalı şirket vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı tarafından 2011 yılı Şubat dönemi için düzenlenen reaktif cezasına ilişkin faturanın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ödemiş oldukları 141.233,32 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 28.09.2015 tarihli, 2015/5520 E. ve 2015/6036 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasındaki ihtilafın özelleştirme tarihi sonrası döneme ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözümünde artık özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının davaya konu faturayı ihtirazi kayıt koymaksızın ödediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı düzenlenen faturanın ödemesinin iadesine ilişkindir. Kamu ihalelerine istinaden yapılan sözleşmelerin eki mahiyetinde sayılan genel şartnamenin 42. maddesinde hakedişlere itiraz usulü düzenlenmekte olup bu usule uymama halinde hakedişe ilişkin bir hususta talep hakkı bulunmadığı belirlenmiştir. Somut olayda davacının hakedişi ile ilgisi bulunmayan önceki dönemlere ait ceza faturalarının mahsubu işlemi nedeniyle alacak talep edilmiş olup bu halde genel şartnamenin 42. maddesinde belirlenen ihtirazı kayda gerek bulunduğundan bahsedilemez. Davacı sözleşme hükümlerine uymayan ceza faturalarını ödemiş olması halinde ceza faturalarının usulsüzlüğünü iddia edip ceza usulsüz ise iadesini talep edebilir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından düzenlenen faturanın sözleşme hükümlerine aykırı olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine,Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.