12. Hukuk Dairesi 2016/8957 E. , 2016/11962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takibe karşı şikayetçi vekilinin, taşınmazı takip öncesinde devraldığını, ancak kendisi hakkında takip başlatılmadan doğrudan icra emri çıkartıldığını ileri sürerek, icra emrinin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İcra takibinin dayanağı olan ipotek akit tablosunun incelenmesinde; alacaklı banka lehine doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatını teşkil etmek üzere, Hüseyin Şahin adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, söz konusu taşınmazın 12.02.2014 tarihinde ipotekle yükümlü olarak 3.kişi ... tarafından satın alındığı, takipte asıl borçlunun ...Ltd. Şti. olduğu, şikayetçi ..."ın ise ipotekli taşınmaz maliki 3.kişi olduğu anlaşılmaktadır.
İİK"nun 149/b maddesi gereğince; icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60. maddeye göre birer ödeme gönderir. Anılan maddede sözü edilen bu husus, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı olan borçlu ile rehin veren üçüncü kişi hakkında birlikte takip yapılmasını gerektirir.
İcra müdürlüğünce, yasanın emredici bu hükmüne rağmen taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malike icra emri gönderilmemesi ve dolayısı ile taşınmazın yeni malikine, itiraz ve def"ilerini ileri sürme hakkı verilmemesi yasaya aykırıdır. Bu eksiklik ancak HMK"nun 124. maddesine göre, alacaklı tarafından, taşınmazı takip tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak satın alan kişiye karşı ek takip talebinde bulunulup icra emri gönderilmesi suretiyle sonradan tamamlatılabilir. Bu husus takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilir.
Somut olayda, takip konusu edilen ipotekli taşınmazı takipten evvel satın alan ..."ın, asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip yapıldığı, tapu kayıtlarının gelmesi üzerine icra müdürlüğünce durumun fark edilerek, adı geçen malik takibe dahil edilmeden sadece icra emri ve kıymet takdiri tebliğ edildiği görülmektedir. İpotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu husus, mahkemece re"sen gözönünde bulundurulmalıdır. Ancak ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye doğrudan icra emri tebliğ edilmesi, usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmez.
Bu durumda, HMK"nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, ... için ek takip talebinde bulunulması gerekirken, icra müdürlüğünce, doğrudan icra emri ve kıymet takdiri tebliğ edilmiş olup, ... usulünce takibe dahil edilmeksizin hakkında takip yürütülmesi doğru olmadığından, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.