8. Hukuk Dairesi 2018/14864 E. , 2018/19753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün asıl dosyada davacı alacaklı vekili tarafından duruşmalı olarak, asıl dosyada davalı 3.kişi vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, davacı alacaklı vekilinin duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl ve birleşen dosyada davacı alacaklı vekili, hacze konu mahcuzların borçluya ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı 3. kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece,davacının davasını ispatlayamadığı, davalıların davacıyı zarara uğratmak kastı ile hareket ettiğine dair delile rastlanmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen dosyada davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı alacaklı vekili ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Asıl dosya yönünden yapılan incelemede;
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı alacaklı vekilinin tüm, davalı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı 3.kişi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, takibe konu alacak miktarı, hacizli malların değerinden fazla olduğundan avukatlık ücretinin hacizli malların değeri üzerinden hesap edilmesi gerekirken davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Birleşen dosya yönünden yapılan incelemede;
3.İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Somut olayda, dava konusu 3.9.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ... Avcı’nın 3. kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99.maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nin 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilip kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
4.Davalı 3. kişi vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmekte olup, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı 3.kişi yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerektiğinden davalı 3.kişinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Asıl dosyada davacı alacaklı vekilinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle tüm, davalı 3.kişinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının üç numaralı maddesindeki "... 500,00 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "...3.348,00 TL nispi..." ibaresinin yazılmasına; birleşen dosyada (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı ve davalı 3.kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesi yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple düzeltilen şekli ile ONANMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, taraflarca İİK"nin 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL"nin temyiz eden davacı alacaklıdan alınmasına 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.