4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5140 Karar No: 2019/1732 Karar Tarihi: 25.03.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/5140 Esas 2019/1732 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/5140 E. , 2019/1732 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/06/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının açık adresinin verilen kesin süreye rağmen bildirilmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 119. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar düzenlenmiş olup, Kanun"un (2) numaralı fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan birinin eksik bırakılması veya yazılmaması durumunda mahkemenin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vereceği, aksi hâlde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde davalının twitter kullanıcı adı ve yerleşim yeri adresi belirtilmiştir. Yerel mahkeme belirtilen adrese dava dilekçesini tebliğe çıkarmadığı gibi davalının tebligata yarar açık adresinin 1 haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi içinde davacı tarafa bildirimde de bulunmamış sonrasında da HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Oysa, yukarıda açıklandığı üzere anılan Kanun"un 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması hâlinde, davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmaması hâlinde uygulanacak yaptırımı düzenlemiş olup, bunun aksi yönündeki düşünce, gerek Tebligat Kanunu gerekse Tebligat Tüzüğü"nün tebligata ilişkin ilgili hükümlerini işlevsiz hâle getirecektir. Bu itibarla, mahkemece davaya devam edilmesi davalının adresinin araştırılarak tebligatın yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle HMK"nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.