4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3896 Karar No: 2019/1750 Karar Tarihi: 26.03.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3896 Esas 2019/1750 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/3896 E. , 2019/1750 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... Petrol Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 12/01/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine dair verilen 08/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkilinin çek defterinden boş çek yaprağının çalındığını, piyasaya sürüldüğünü ve davalı şirkete ciro edildiğini, davalının hiç bir araştırma yapmayarak anılan çeki müvekkil aleyhine haksız yere icra takibine koyduğunu, ihtiyati haciz kararı aldırdığını, müvekkilinin ticari itibarının sarsıldığını belirterek maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; zararın ispatlanamadığı gerekçesi ile maddi tazminat isteminin reddine; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının menkul ve gayrimenkullerine ihtiyati haciz konulduğu ve haczin muhafazalı haciz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kişilik haklarına saldırının varlığından söz edilemez. Olay nedeni ile davalının kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Şu halde, eldeki davada salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin yapılmasında kötüniyet ve ağır kusurun bulunduğu söylenemez. Açıklanan nedenle manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.