13. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/18768 Karar No: 2012/2590
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/18768 Esas 2012/2590 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/18768 E. , 2012/2590 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki Tüketici Koruma Kanunu davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı dava dilekçesiyle özetle, davalı şirket ürünü sıfır aracının volan parçasının iki yılda 4 kez bozulması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya fatura bedelinin yasal faizi ile ödenmesini talep etmiştir. Davalı, malın ayıplı olmadığını, ...’nin 14. maddesinin şartlarının oluşmadığını, müşteri menuniyeti için bedelsiz şekilde aracı tamir ettiklerini ifade ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, arıza ayıp olarak kabul edilemkle birlikte, davalı tarafça ücret alınmaksızın arıza giderilmiş olmakla davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmiştır. Dosya kapsamından davacının ilk olarak 19.11.2008 tarihinde aracın motorundan ses gelmesi nedeniyle servise başvurduğu, volan parçasının değiştirildiği, müteakiben aynı arıza sebebiyle 12.06.2009, 03.09.09 ve 23.12.209 tarihlerinde de servise başvurduğu ihtilafsızdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. Maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır. Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep edebileceği” hükmü mevcuttur. Yapılan bilirkişi incelemesinde arızanın imalattan kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu da mütalaa edildiğine göre, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde düzenlenen şartların davacı lehine gerçekleştiği gözetilip bu ilkeler çerçevesinde hüküm kurulması gerekirse yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup nozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 10.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.