Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/19056 Esas 2012/2630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19056
Karar No: 2012/2630

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/19056 Esas 2012/2630 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının kendisinden 23570 kg buğday aldığını ancak karşılığında davalının 15320,00 TL borcu olduğuna dair verdiği adi belgede imzanın sahte olduğunu iddia ederek itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı ise imzanın kendisine ait olmadığını ve adi belgenin kendisiyle ilgisi olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak davalının temyizi üzerine Yargıtay bozma kararı vermiştir. Bozma kararında, belgenin imza incelemesi yapılması gerektiği ve mahkemenin eksik incelemeyle karar verdiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Medeni Kanun'un 2. maddesi: \"Hukuk düzeni, öncelikle insan onurunu korumak, toplumu düzen ve adalet içinde yaşatmak amacına yöneliktir.\"
- Borçlar Kanunu'nun 577. maddesi: \"Adi senet, borçlunun, imza, tarih ve para miktarı gibi borç ilişkisine ilişkin bir veya birden çok bilgiyi taşıyan belgeye verilen addır.\"
- Medeni Kanun'un 208. maddesi: \"Kişilik hakkı, kimse tarafından ihlal edilemez. Herkes, kişiliğine bağlı olan hukuki konumlardan yararlanabilir. Kişilik hakkının korunması, mahkemelerin de görevidir.\"
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/19056 E.  ,  2012/2630 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalının kendisinden kilogramı 0,65 TL den 23570 kg buğday aldığını karşılığında da davalının 15320,00 TL borçlu olduğuna dair 30.09.2008 vade tarihli adi belge verdiğini ancak borcun ödenmemesi üzerine tahsili için davalı aleyhine 18.03.2009 tarihinde ilamsız haciz yolu ile takip yaptığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, imzanın kendisine ait olmadığını, adi belge ile ilgisinin olmadığını, okuma yazma bilmediğini, on yıl önce işyerini kapattığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Takibe konu adi belge “...’ün 23575x 650=15320 30.09.2008 vereceğim ... ismi altında imza “ kaydını içermekte olup Somut uyuşmazlıkta, davalı yargılama sırasında takibe konu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Buna göre, takibe konu adi belgedeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı hususunda yöntemine uygun olarak bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yapılarak, taraf ve yargı denetimine uygun şekilde imzanın aidiyeti belirlenerek, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 237,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 10.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.