14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15088 Karar No: 2013/15440 Karar Tarihi: 10.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15088 Esas 2013/15440 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/15088 E. , 2013/15440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 15.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.10.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı 01.10.2013 tarihli mahalline iade sonrası bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil olmazsa sebepsiz zenginleşme nedeniyle bedel istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin mülkiyet aktarımına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin ikinci kademedeki tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı hakkında dava konusu olayla ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/1443 sayılı soruşturma dosyasında 18.03.2011 tarihinde Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesinde özetle “…15.000 TL’lik senet yaparak ... evi satın almış olduğumuz ...’a verdi. 15.000 TL’yi ... kendisi ödeyeceğini söylemişti. Senet bu nedenle yapıldı. Bana 3.000 TL’de nakit olarak verdi. Yani toplam 15.000 TL’lik senet ve 3.000 TL nakit olmak üzere 18.000 TL’lik katkısı oldu. Hatta bu borçta ödenmedi. Bu nedenle kendisinin bu evin alınmasında herhangi bir katkısı yoktur. Daha doğrusu 3.000 TL nakit para vermişti. O katkısı vardır…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Yine dosya içinde yer alan ... tarafından düzenlenen 01.04.2011 tediye tarihli 15.000 TL bedelli bono ile 21.02.2011 tarihli Finansbank senet ihbarnamesi ve aynı bankanın 05.04.2011 tarihli 15.000 TL bedelli dekontu uyarınca da 15.000 TL bedelin davacı tarafından ödendiği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, Cumhuriyet Savcısı huzurunda alınan ifade tutanağına geçen davalı ...’ın imzalı bu beyanı mahkeme dışı ikrar niteliğinde olup, davacı ... yararına kesin delil niteliğindedir. Hal böyle olunca, davacının ikinci kademedeki tazminat isteminin 18.000 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken tazminat isteminin yazılı gerekçe ile tümden reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ...’e verilmesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.