Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/162 Esas 2020/377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/162
Karar No: 2020/377
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/162 Esas 2020/377 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/162 E.  ,  2020/377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Anne Adı Yönünden Düzeltilmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davacının tavzih talebi 02.07.2018 tarihli ek karar ile reddedilmiş olup, söz konusu ek kararın davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı ... kendi adına asaleten kızı ..."a velayeten açtığı davanın dilekçesinde, kızı ..."nin gerçek annesinin halen evli olduğu ... olmasına karşın nüfus kayıtlarında önceki eşi ... ile müşterek çocukları gibi göründüğünü ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Davacı ..., 09.01.2018 tarihli tavzih dilekçesinde, mahkemece verilen kararda her ne kadar ..."ın "..." olan anne adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, hüküm fıkrasında anneliği tespit edilen "..."nin açık kimlik bilgilerine yer verilmediği, bu haliyle Nüfus Müdürlüğü tarafından anne "..." ile çocuk "..." arasında bağ kurulamadığı gerekçesiyle, anne adının düzeltilmesine dair kararın annenin açık kimlik bilgilerini içerecek şekilde tavzihine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, talep gibi karar verildiği ve hüküm fıkrasına eklenmesi istenilen bilgilerin hükmün gerekçe kısmına açıkça yazıldığı, tavzihe sebep bir durumun bulunmadığı belirtilerek isteğin reddine karar verilmiş, davacı temyize gelmiştir.
    6100 sayılı HMK"nin 297. maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.", 305. maddesine göre de; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.".
    Somut olayda; davacı ... 12.03.2001 havale tarihli dava dilekçesinde, 21.11.1984 doğumlu kızı ..."nin gerçek annesinin halen evli olduğu ... ve ... kızı 1968 doğumlu davalı ... olduğunu ileri sürdüğü, davacı ..."un 27.02.1989 tarihinde ... ve ... kızı davalı ... ile evlendiği ve dava tarihinde evliliklerinin devam ettiği, buna göre annenin kimlik bilgilerinin dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, Mahkemece dava kabul edilmekle birlikte, küçüğün "..." olan anne adının açık kimlik bilgilerine yer verilmeksizin "..." olarak düzeltilmesi ile yetinildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, hükmün infazda tereddüt oluşacak şekilde verildiğinin kabulü gerekir.
    Buna göre; Mahkemece, davacının hüküm fıkrasının tavzih edilmesi talebinin kabulü gerekirken reddi, doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile tavzih talebinin reddine dair 02.07.2018 tarihli ek kararın HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    R.A

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.