(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/8117 E. , 2012/4675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş, davalı tarafında gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı avukatın kendisine vekaleten, hakkında yapılan icra takibini ve ihtiyati haciz kararını durdurmak amacıyla ... 14. İcra Müdürlüğü’nün 2004/5352 Esas sayılı dosyasına teminat olarak 22.03.2004 tarihinde 11.700,50 TL yatırdığını, ihtiyati haciz kararının kaldırılması üzerine, söz konusu teminatın icra dosyasından 13.12.2004 tarihinde davalı tarafından teslim alındığını, ancak kendisine ödenmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın 11.700,50 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, inkar tazminatının tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlar Kanununun 392. maddesi hükmüne göre, vekil zimmetinde kalan paranın faizini de vermek mecburiyetindedir. Anılan hüküm gereğince faize hükmetmek için davalı vekilin ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Davacı, davalının kendisine vekaleten almış olduğu teminatın, alındığı tarihten itibaren işlemiş faiziyle birlikte tahsili istemiyle icra takibi başlatmış olup, az yukarda açıklanan yasa hükmü dikkate alınarak, davacının asıl alacak dışında talep edebileceği işlemiş faiz alacağı da hesaplanarak, hesaplanacak işlemiş faiz miktarı üzerinden de, (faize faiz yürütülmeyecek şekilde) takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, sadece asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 519.88 TL kalan harcın davalıdan alınmasına peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.