Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9218 Esas 2013/10283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9218
Karar No: 2013/10283

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9218 Esas 2013/10283 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmazın tapu kütüğünde müvekkili lehine kullanıcı şerhi konulması istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, somut dava adli yargının görevine girmekte olup, mahkemenin kararı hukuka aykırıdır. Tapu kütüğündeki mevcut kullanıcı şerhinin değiştirilmesi istemleri adli yargının görevi içindedir. Dava konusu taşınmazın güncellemeye tabi tutulup, beyanlar hanesine davacı kişi lehine kullanıcı şerhi verildiği de anlaşılmıştır. Bu nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun
- 3960 sayılı Taşınmazın Tapu Sicilinde Beyanlar Hanesi Hakkında Kanun
- 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek-4. madde
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi ve 2/B maddesi
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/9218 E.  ,  2013/10283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1979 yılında 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında, ...Mahallesi 634 parsel sayılı 3960,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve 7 yıldan beri...’in işgalinde olduğu belirtilerek meyve fidanlığı niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş ve itirazsız kesinleşmiştir.
    Davacı vekili, 634 parsel sayılı taşınmazın 394,43 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkili tarafından...isimli bir şahıstan haricen satın alındığını, çekişmeli parselin bulunduğu bölgede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4. maddesine göre kadastro çalışması yapıldığını, ancak; 634 parsel sayılı taşınmazın Ek-4 maddesine göre yapılan kadastro çalışmasına konu edilmediğini belirterek, 634 sayılı taşınmazın 394,43 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, talebin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir.
    Dava konusu 3960,00 m² yüzölçümündeki 634 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “... oğlu ... ” şeklinde kullanım şerhi bulunmaktadır. Davacı vekili ise, 634 sayılı taşınmazın 394,43 m² yüzölçümündeki bölümünün müvekkilinin kullanımında bulunduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, talebin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut dava idari bir tasarrufa karşı açılmamıştır. Taşınmazın beyanlar hanesinde hali hazırda kullanıcı şerhi bulunmaktadır. Tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki mevcut kullanıcı şerhinin tamamen veya kısmen değiştirilmesi istemlerine yönelik açılan davalar adli yargının görevi içindedir. Ayrıca, karar tarihinden sonra 634 parsel sayılı taşınmazın güncellemeye tabi tutulup beyanlar hanesine davacı kişi ile birlikte dava dışı gerçek kişiler lehine kullanıcı şerhleri verildiği, dairenin iade kararı ile dosyaya getirtilen 634 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıt örneğinden anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, yani somut davanın adli yargının görevi içinde olduğu ve karar tarihinden sonra dava konusu 634 parsel güncellemeye tabi tutulup beyanlar hanesine davacı kişi lehine kullanıcı şerhi verildiği de gözetilip, işin esası hakkında bir hüküm oluşturulması için yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.