20. Hukuk Dairesi 2013/8735 E. , 2013/11088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında bir kısım davalılar vekili Av. ... tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hâkimin reddi talebi üzerine verilen merci kararı bir kısım davalılar vekiline 23/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, bir kısım davalılar vekili Av. ... tarafından 26/08/2013 havale tarihli dilekçe ve 27/08/2013 tarihinde temyiz harcı yatırılmak suretiyle verilmiştir.
HUMK"nın 507. maddesinin 2. bendi uyarınca dosya üzerinde karar vermek hususunda Kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı işler, basit yargılama usûlüne tâbi olup; aynı Kanunun 36. maddesinin birinci fıkrası gereğince hâkimin reddi istemine ilişkin merci kararları, duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde de verilebileceğinden, basit yargılama usûlüne tâbi olduğu ve aynı Kanunun 176. maddesinin 11. bendinde basit yargılamaya tâbi işlerin adlî tatilde görülebileceği düzenlenmiş olduğundan, reddi hâkim istemlerinin de adlî tatilde incelenmesi ve sürelerin adlî tatilde işleyeceği gerek kanunî gerekse de yargı içtihatları ile kabul edilmekteydi.
04.02.2011 gün 27836 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun adlî tatilde görülecek işleri düzenleyen 103. maddesinde 1086 sayılı HUMK"dan farklı olarak basit yargılamaya tâbi işlerin adlî tatilde görülebileceği hükmü düzenlenmemiş, bunun yerine birinci fıkrasının (ğ) bendinde çekişmesiz yargı işleri ile (h) bendinde Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işlerin adlî tatilde görüleceği düzenlenmiştir.
HMK"nın 316/b maddesi gereğince doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler, basit yargılama usulüne tâbi olup; aynı Kanununun 42/1. maddesi uyarınca hâkimin reddi talebine ilişkin karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak da verilebileceğinden, basit yargılama usulüne tâbidir.
Aynı Kanunun 385/1. maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işlerinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde, basit yargılama usûlü uygulanacak olup; 382. maddede ise, çekişmesiz yargının, "ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan hâller, ilgililerin, ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı hâller" ve hâkimin re"sen harekete geçtiği hâller olarak belirtilen üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanması şeklinde belitildikten sonra tahdidi olarak sayılmıştır. Bunlar arasında hâkimin reddi istemlerine ilişkin verilen kararlar belirtilmemiştir. Ayrıca, hâkimin reddi istemlerinin karşı tarafa tebliği, ret beyanlarına karşı beyanda bulunması, ret nedenlerinin taraflarca ileri sürülmesi ve delillerinin açıkça
gösterilmesi düzenlemeleri de gözönüne alındığında, hâkimin reddi istemlerine ilişkin kararlar çekişmesiz yargı işlerinden değildir.
Gerek HUMK"nın 36/A maddesi gerekse de HMK"nın 43/2. maddesi uyarınca, hâkimin reddi istemlerine ilişkin verilen merci kararlarının temyizi halinde, temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmeyeceği ile temyiz istemi üzerine Yargıtay Dairelerince verilecek kararların kesin olduğu, aynı Kanunun 30. maddesinde düzenlenen usûl ekonomisi ilkesi gibi düzenlemeler gözönüne alındığında hâkimin reddi istemleri ivedi istemlerdendir. Hal böyle olunca; HMK"nın 103. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca hâkimin reddi istemlerine ilişkin kararlar adlî tatilde görülebilir ve aynı Kanunun 104. maddesi uygulanmayacak ve temyize ilişkin süre adlî tatilde işleyecektir.
Hal böyle olunca; 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 36/A maddesinde öngörülen (7) günlük kanunî süre geçirildikten sonra davalı vekili tarafından yapılan temyiz istemi hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar vekili Av. ..."ün temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.