13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/21241 Karar No: 2013/21393 Karar Tarihi: 16.09.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/21241 Esas 2013/21393 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, peşin ödeme ve bonoların iadesi ile iptali istemi üzerine açılmıştır. Mahkeme, sözleşmenin Kat Mülkiyeti Kanunu'nun yetki kuralı gereği Sulh Mahkemesinde bakılması gerektiğine karar vermiş ancak bu karar yasaya aykırıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tatil amaçlı taşınmaz mallar ile ilgili olduğundan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi gereği tüketici mahkemesinde görülmelidir. Sonuç olarak mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 1. ve 2. maddeleri (amaç ve kapsam), 3. maddesi (mal tanımı) ve 23. maddesi (tüketici mahkemelerinin yetkisi).
13. Hukuk Dairesi 2013/21241 E. , 2013/21393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, davalı ile 02.01.2011 tarihinde haricen devre mülk sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeyi feshettiğini ihtaren bildirdiğini, sözleşmenin geçersizliğini, sözleşme sırasında vermiş olduğu peşin 1.250,00 TL ile ödenmiş olan 20 adet bona karşılığı olan 7.600,00 TL toplamı 8850,00 TL nin iadesi ile ödenmemiş bonoların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Devre Mülk Sözleşmeleri 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 57. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi hükmüne göre, bu nitelikteki uyuşmazlıklarda anataşınmazın bulunduğu yerin Sulh Mahkemesinin yetkili olduğu ve yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup, bu durumun taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulacağı, bu itibarla dava konusu taşınmazın ... İlçesinde bulunduğundan davaya ... Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesi ile yetkisizliğine karar vermiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1 . maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde ise "mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları 2013/21241-21393 ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davacı devremülk satın almak için davalıya verdiği bedelin istirdatını ve verilen bonoların iadesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle taraflar arasında 4077 SK"nun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz mallar da yasa kapsamında düzenlenmiştir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. bu yönüyle karar yasaya aykırıdır. Kaldı ki mahkemece ... mahkemeleri yetkili bulunduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bir davada görev ve yetki sorununun birlikte bulunması halinde önce görev sorununun çözümlenmesi gerekir. Görevli mahkemenin de kendisini yetkisiz görmesi durumunda da yasal şartların varlığı halinde yetkisizlik kararı vermesi zorunludur. Bir başka anlatımla yetkisizlik kararını sadece görevli mahkeme verebilir. Karar bu yönüyle de usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece açıklanan hususlar doğrultusunda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.