(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/10060 E. , 2013/11426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1975 yılında yapılan kadastro sırasında Güre Köyü 191 parsel sayılı 16.700 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle Alime Eroğlu adına tesbit edilmiş, daha sonra satışla davalıya geçmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın 1972 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış, mahkemece, orman sınırı dışında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1972 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 04/02/2005 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece, 2005 yılı aplikasyon haritasına göre uygulama yapılarak taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporuna 1972 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna ait harita eklenmeksizin, taşınmazın 1972 yılı orman sınırı dışında kaldığı, 2005 yılında 2084 ve 2085 OS noktalarının hatalı aplike edilmesi sonucu kısmen orman sınırı içine alındığı açıklanmıştır. Dairenin 02.07.2013 günlü geri çevirme kararı üzerine dahi 1972 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ve çalışma tutanakları dosyaya getirtilmemiştir.
Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1972 yılında yapılıp kesinleştiği bildirilen orman kadastrosu ve 2005 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon haritaları, her birine ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları bulundukları yerlerden getirtilmeli, ikinci çalışmanın yalnızca aplikasyon çalışması mı olduğu, yoksa aynı zamanda yeni bir orman kadastro çalışması yapma yetkisi verip vermediği belirlenmeli, yalnızca aplikasyon çalışması ise bunun ilk orman kadastrosuna aykırı olamayacağı düşünülmeli, mahkemece, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o
esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.