Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/10585 Esas 2020/399 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10585
Karar No: 2020/399
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/10585 Esas 2020/399 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/10585 E.  ,  2020/399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 489 ada 23 parsel sayılı taşınmaz hakkında davalılar tarafından ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ancak taşınmaz üzerinde bulunan evi kendisinin 1979 yılında yaptırdığını belirterek, bahsi geçen evin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 489 ada 23 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1. kat 4 nolu bağımsız bölümün davacıya ait olduğunun tespitine, diğer bağımsız bölümlere ilişkin talebin sübut bulmadığından reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti talebine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 489 ada 23 parsel sayılı taşınmazın bahçeli 2 katlı kargir apartman vasfında olduğu, taşınmaz üzerinde 1, 2, 3, ve 4 nolu bağımsız bölümlerden oluşan bahçeli apartman bulunduğu anlaşılmıştır.
    Her ne kadar davacı muhdesatın tespiti talebinde bulunmuş ise de; 489 ada 23 parsele ilişkin tapu kayıtları incelendiğinde, zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm, 1. kat 3 nolu bağımsız bölüm ve 1. kat 4 nolu bağımsız bölümün tarafların murisi ... ait olduğu; zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün dava dışı ... ait olduğu başka bir anlatımla; dava konusu yapıda kat mülkiyeti kurulduğu, her bir dairenin ayrı bir bağımsız bölüm olarak tapuya tescil edildiği ve her bir daire için ayrı bağımsız bölüm tapusu oluşturulduğu hususunda herhangi bir tereddüt yoktur.
    O halde Mahkemece; ortada tespitine karar verilebilecek muhdesat niteliğinde bir yapı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.