14. Hukuk Dairesi 2012/299 E. , 2012/1692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ile konveyör band satışı ve yerinde montajı için sözlü sözleşme yaptıklarını, işin bedeli olarak 11.10.2006 tarihli 5.133,00 TL ve 13.10.2006 tarihli 1.062,00 TL’lik iki ayrı fatura düzenlendiğini, davalının 6.000,00 TL bedelli çek keşide etmiş ise de ödeme yasağı kararı aldığını, dolayısıyla bedelin ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi yapıldı ise de takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali ve %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, akti ilişkinin varlığını inkar etmiş, davacının bedelinin tahsilini istediği konveyör band satış ve montajı işini dava dışı ... Yapı Ltd. Şti.’ne yaptığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Belirtildiği üzere, taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi ilişkisi yoktur. Davalı da bu ilişkinin varlığını inkar etmiş, eserin dava dışı bir şirket adına yapıldığını savunmuştur. Ne var ki, ödeme yasağı kararı bulunsa da davalı tarafından davacıya keşide edilen 6.000,00 TL bedelli çek vardır. Ayrıca, taraflar ticari defter kayıtlarına dayanmaktadır. Yine vurgulandığı üzere davacı, 11.10.2006 tarihli 5.133,00 TL ve 13.10.2006 tarihli 1.062,00 TL’lik iki ayrı faturanın davalıya gönderildiğini, bunun ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, HUMK’nun 326.maddesinden yararlanılarak davalıdan ticari defter ve kayıtların ibrazı istenmiş, ancak tutanakta yazılanlara göre ticari defter ve kayıtlar vergi dairesi ve bir başka mahkemedeki dava sebebiyle ibraz edilememiştir. Bilirkişi raporuna göre de, davacının ticari defterleri yöntemine uygun tutulmamıştır. Dolayısıyla, yöntemine uygun tutulmamış olan ticari defterlerdeki kayıtlar sahibi lehine kati delil teşkil etmez. Mahkemenin bu vurgulamanın aksine davacı ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği düşünülerek davayı yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamıştır.
Yapılması gereken iş, Türk Ticaret Kanununun 84.maddesi gereğince kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterler münderecatı sahibi aleyhine delil teşkil edeceğinden, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapmak üzere bilirkişiye yetki vermek, bunları inceletmek, davalı ticari defter ve kayıtlarına yukarıda zikredilen 2 fatura işlenmişse defter durumu sahibi aleyhine delil olacağından davayı şimdiki gibi kabul etmek, aksi takdirde gerek görülürse davacıya karşı tarafa yemin delil teklif hakkı hatırlatmak ve davayı bunun sonucuna göre bir karara bağlamak olmalıdır.
Tüm bu yönler bir yana bırakılarak, davacının tuttuğu ve mahkeme ibraz ettiği defterler kanuna uygun tutulmuş ve akti ilişki bu defterlerle kanıtlanmış gibi davanın yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.