14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1194 Karar No: 2012/2048 Karar Tarihi: 15.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1194 Esas 2012/2048 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/1194 E. , 2012/2048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.03.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, davalılara ait 521 parsel sayılı taşınmazların sınırına dikilen ağaçların kendisine ait 522 parsel sayılı taşınmazına zarar vereceğini ileri sürerek ağaçların sökülmek suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, “Davalı 521 sayılı parselin davacının sınırına ziraat bilirkişi raporunda belirtilen, olması gereken payı bırakmaksızın diktiği ağaçların kesilmek sureti ile müdahalelerinin men-i ne” karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Medeni Kanunun 683. maddesi “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir. Anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir. Somut olayda, ziraat bilirkişi davalıya ait ağaçların gölgesinin ve saçaklarının ileride zarar vereceğini iddia etmiştir. Somut zarar henüz gerçekleşmeden, muhtemel zarar nedeniyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenemez. Olayda davalılar tarafından dikilen ağaçlar nedeniyle gerçekleşmiş bir somut zararın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 15.02.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.