Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/467 Esas 2012/2052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/467
Karar No: 2012/2052
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/467 Esas 2012/2052 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/467 E.  ,  2012/2052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava konusu 998 ada 3 parsel numaralı taşınmazların tapu kaydında “...” yazılı adının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının, edinme sebebi sütununda özetle “... ... oğlu ... tarafından ... Noterliğince düzenlenen 16.08.1976 tarihli satış senedi ile ... çocukları ... , ... ve ... ..."e sattığı...” yazılıdır. Davacının nüfus kaydından ise 22.03..1977 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bir kişinin satış tarihinde daha doğmamış olan bir kişiye taşınmaz temlik etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması nedeniyle, kadastro tutanağında belirtilen haricen satış tarihi ile davacının doğum tarihi arasındaki çelişkili durum açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılması gereken; taşınmazlar başında keşif yapılarak, dinlenecek tanıklar ve kadastro bilirkişilerden, taşınmazın davacı ile ilgisi ve kullanımı hakkındaki beyanları alınarak, kadastro tutanağında belirtilen haricen satış tarihi ile davacının doğum tarihi arasındaki çelişki üzerinde durularak, sonucuna göre bir hüküm kurmak olmalıdır.
    Eksik inceleme ve araştırma sonucu mülkiyet nakline sebep olacak şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.