Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1240 Esas 2012/2059 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1240
Karar No: 2012/2059
Karar Tarihi: 15.02.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/1240 Esas 2012/2059 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/1240 E.  ,  2012/2059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Dava, 01.02.1988 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, duruşmaya katılan davalı davanın reddini savunmuş, diğer davalılar yargılamaya katılmamıştır.
    Mahkemece, yine taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası sırasında verilen 10 günlük süreye rağmen davacı ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak dava açmadığından dolayısıyla ortaklığın giderilmesi davasında verilen hüküm kesin hüküm olduğundan bahisle dava reddedilmiştir.
    Hükmü davacı temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere, nizalı kazanın konusu davalardır. Dava ise sübjektif hakkına tecavüz edildiğini (bu hakkının çekişmeli olduğunu) iddia eden kimse tarafından mahkemeye gidilerek hakkının tanınması için mahkemeden hukuki himaye talep etmek demektir. Hukuki himaye talep eden kimseye de davacı denir. Sübjektif hakka tecavüz edildiği ileri sürülen kimse ise o davanın davalısıdır. Anayasal bir hak olan hak arama özgürlüğü yasaların getirdiği kısıtlamalar dışında mahkemelerin ara kararlarıyla engellenemez. Bir başka
    dava sebebiyle davacıya verilen süre içinde davanın açılmamış olması eldeki davanı dinlenmesine mani teşkil etmeyeceğinden ve önceki ortaklığın giderilmesi davasındaki hüküm bu dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karara bağlanması yerine davanın yazılı olduğu şekilde reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.