20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11676 Karar No: 2012/298
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/11676 Esas 2012/298 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2011/11676 E. , 2012/298 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı vekili, ...köyü 199 ada 8 ve 22 parsellerin kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilmeşlerse de Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu bildirerek tapu kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 8 parselin tamamının ve 22 parselin (A)=1337 m2 bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1949 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22/03/2002 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 2007 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazlardan 8 parselin tamamı ile 22 parselin (A) bölümünün resmi belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu, 22 parselin (B) bölümünün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Yasanın 14. ve 17. maddesi koşullarının davalılar yararına gerçekleştiği gözönünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 6, 7 ve 9. bentlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” sözlerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın değişik 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırılan peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.