13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/17463 Karar No: 2013/22981 Karar Tarihi: 26.09.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/17463 Esas 2013/22981 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/17463 E. , 2013/22981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacılar, kızları...’e velayeten davalıdan ikinci el araç satın aldıklarını, satış bedeli ödendiği halde davalı tarafından icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacıların davalıya...... plaka sayılı aracın satışından dolayı 2.500,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı, temyiz dilekçesinde oto alım satım işleri ile uğraştığını, bu konuda ... Nakl.Otomotiv..Ltd.Şti isimli bir şirketinin bulunduğunu, satış sözleşmesinin şirket tarafından yapıldığını savunmuştur.Davaya dayanak icra takibinin de yukarıda adı geçen şirket tarafından davacılar aleyhine başlatıldığı anlaşılmaktadır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde ""Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar"" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, davalının 4077 sayılı yasada tanımlanan “satıcı” sıfatının bulunup bulunmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalıp kalmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.