12. Ceza Dairesi 2013/19510 E. , 2014/12704 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : Beraat
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duruşmanın 17.02.2011 tarihli oturumunda, vekili aracılığıyla katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
Dosya kapsamına göre; bir GSM firmasının iletişim merkezinde aktivasyon görevlisi olarak çalışan sanığın, katılanın kullanımındaki telefonun geçmişe ait görüşme detay bilgilerini, katılanın bilgisi ve rızası dışında, başkasına verdiği iddiasına konu olayda,
Sanığın, aşamalarda, iş yerine gelen kişilerin kimlik bilgilerini kontrol etmeksizin işlem yapmadığına, olay tarihinde, bizzat katılanın ya da ona benzeyen bir kişinin katılan adına hareket ederek, şikayete konu görüşme detay bilgilerini talep etmiş olabileceğine ilişkin özde değişmeyen savunması, savunmayı doğrular mahiyette, ilgili GSM şirketinin 01.03.2012 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki 04.12.2007 tarihli belge içeriğine göre, katılanın kimlik bilgileriyle yapılan yazılı başvuruda, müracaatta bulunan kişiden, katılana ait nüfus cüzdanı fotokopisinin temin edilmiş olması karşısında, katılanla müşteri ilişkisi dışında samimiyeti ya da önceye dayalı husumeti bulunmayan ve kendisini katılanmış gibi tanıttığı iddia edilen bayanı tanımayan sanığın, katılanın kullanımındaki telefonun geçmişe ait görüşme detay bilgilerini, bilerek ve isteyerek başkasına verdiğine dair, savunmanın aksine, mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 ve 2. paragraflarının, “1- Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine, 2- Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, 1.200,00 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.