10. Ceza Dairesi Esas No: 2020/18298 Karar No: 2021/10540 Karar Tarihi: 25.10.2021
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/18298 Esas 2021/10540 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava hakkında verilmiştir. Sanık uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, mahkeme hükmünde gerekli açıklama ve gerekçenin eksik olduğu belirtilerek, bu nedenle mahkumiyet kararının bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, sanık lehine olan bir kanun maddesinin mahkeme tarafından uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 141/3, CMK'nın 34. ve 230. maddeleri, TCK'nın 191. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesi, CMK'nın 231/11, 231/7 ve 251. maddeleri.
10. Ceza Dairesi 2020/18298 E. , 2021/10540 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1) Sanık hakkında bozmaya uyularak hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararında; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. CMK"nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bu fiilinin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hüküm kurulması, 2) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3.fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3) Sanıkla ilgili olarak CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkanı bulunmadığı ve hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği halde, 10 ay hapis olarak hükmolunan cezanın hüküm açıklanırken adli para cezasına çevrilerek karar verilmesi suretiyle CMK"nın 231/7. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.