(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/12307 E. , 2013/23384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/208 Esas ve 2010/77 karar sayılı dosyasında geçen beyanlarına dayanarak kendisine karşı takip başlattığını, süresinde takibe itiraz edemediğini, takip konusu borcun dava dışı Mahsun Keleş"e ait olduğunu, ... 13. İcra Müdürlüğünün 2010/12232 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığını tespitine ve %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 3.000,00 TL borçlu olduğunun tespitine ve 3.000,00TL üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, davacı hakkında ... 13. İcra Müdürlüğünün 2010/12232 Esas dosyası ile 13.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlatmış, takibe dayanak olarak da davacının ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/208 esas ve 2010/77 karar sayılı dosyasındaki borç ikrarını göstermiştir. Mahkeme ise davacının takibe konu borcun temelini oluşturan kefaletin geçersiz olduğunu, dava dışı Mahsun Keleş"in de davalıya olan 10.000,00TL borcuna cebir, şiddet altında, kefalet verdiğini gerekçe göstermiştir. Oysa ki, toplanan deliller ve özellikle davacının ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinde ki beyanı dikkate alındığında, davalının dava dışı Mahsun Keleş"in borcunu üstlendiği ve bu borcu davacıya ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
2013/12307-23384
Borçlar Kanunun 173. maddesi “ Bir borçluya karşı yapılan, borcun nakli taahhüdü, müteahhidi ya borcu tediye etmek yahut alacaklının rızasını istihsal ederek borcu üzerine almak suretiyle borçlunun beraetini tahsile mecbur eder. Borçlu, borcun nakli müteahhidine karşı borcun nakli akdinden mütevellit borçlarını ifa etmedikçe, müteahhit aleyhine taahhüdünü ifa için dava ikame edemez. Borçtan beraet etmemiş olan evvelki borçlu, borcun nakli müteahhidinden teminat isteyebilir.” hükmünde iç yüklenmeyi; 174. maddesi “Evvelki borçlunun yerine yenisinin kaim olması ve borçtan beraeti borcun naklı müteahhidi ile alacaklı arasında yapılacak akit ile vukubulur. Bu akdin icap edildiği, borcun nakli müteahhidi veya onun müsaadesiyle evvelki borçlu tarafından borcun nakli mukavelesinin alacaklıya bildirilmesinden istidlal olunabilir. Alacaklının rızası ya sarih olur veya halin icabından anlaşılır. Alacaklı ihtirazi kayıt dermeyan etmeksizin borcun nakli müteahhidinin tediyesini kabul eder veya bunun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer her hangi bir muameleye razı olursa borcun naklini kabul etmiş addolunur.” hükmün ile de dış yüklenme düzenlemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın borcun üslenilmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 44.00 TL harcın istek halinde iadesine, 30.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.