2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22355 Karar No: 2014/20802
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/22355 Esas 2014/20802 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/22355 E. , 2014/20802 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sarız Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :13.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/33 Karar no:2014/39
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayet yönünden; davalı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı (kadın) tarafından usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış karşı dava ya da birleşen dava bulunmadığı halde, hüküm fıkrasında kadının "davalı-karşı davacı" sıfatıyla gösterilmesi ve kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, ancak bu hususlar davacı (koca) tarafından temyize konu edilmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle tarafların Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği halde hüküm fıkrasında Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi yazılmasının açık maddi yazım hatası niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacı (koca)"nın tüm temyiz itirazları yersizdir. 3-Davalı (kadın)"ın temyiz, itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece davacı (koca)"nın boşanma davasının reddine ilişkin verilen ilk hüküm, davacının temyizi üzerine Dairemizin 2013/4412 esas, 2013/17093 karar ve 19.06.2013 tarihli ilamı ile "davacı (koca)"nın sadakatsiz olduğu, davalı (kadın)"ın ise eşini tehdit edip ona hakaret ettiği, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleştiği, kocanın boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuş,mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ancak tarafların boşanmaya neden olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Dairemizin bozma ilamında belirlediği kusur durumuna ve ilamda dercedilen kanun maddesine (TMK md. 166/2) göre davacı (koca)"nın boşanmaya neden olan olaylarda davalı (kadın)"a göre daha ziyade kusurlu olduğu kuşkusuzdur. Yerel mahkeme tarafından bozmaya uyulmak suretiyle hüküm tesis edildiğine göre, kesinleşen Yargıtay ilamındaki kusur belirlemesi mahkemeyi de bağlar. Durum böyleyken tarafların eşit kusurlu olduğu yönündeki belirleme ile bu hatalı kusur belirlemesi sonucu davalı (kadın)"ın maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1-2) isteklerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve tazminat yönünden davalı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2014 (Pzt.)