Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1041 Esas 2013/665 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Gölbaşı Köyünde yapılan kadastro sırasında 105 ada 197 parel sayılı 7.999,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz ile komşuları olan taşınmazların 1964 tarihinde yapılan tevziin 606 sayılı parseli olduğu, belirtmelik tutanağı bulunamasa da etrafındaki taşınmazların belirtmelik tutanakları incelendiğinde mera olarak belirlenmeleri nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmaz dışında başka bir taşınmaza da dava açtığı, mahkemenin 2011/7 esasına kaydedilen dava dosyasında yargılamaya bir süre devam edildiği ve her iki taşınmaz ile ilgili olarak keşfin 2011/7 esas sayılı dava dosyasında yapıldığı, daha sonra 105 ada 197 sayılı parsel hakkındaki davanın ayrılarak mahkemenin 2011/42 esasına kaydedildiği, incelemeye konu olan bu dosyada yeniden keşif yapılmayıp 2011/7 esas sayılı dosyada yapılan keşifle yetinilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin 2011/7 esas sayılı dosyasında 30.09.2011 tarihinde yapılan keşifte davalı ... "105 ada 197 sayılı parsel davacı ..."a babası Ali"den intikal etti, ben bildim bileli zilyetlikleri vardır, davacının davasını kabul ediyorum" demek suretiyle davayı kabul ettiği halde mahkemece davalının kabul beyanı değerlendirilmemiş, 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi gereğince re"sen araştırma ilkesinin koşullarının bulunmadığı gözetilmeden karar verilmiştir. Dosya kapsamına uymayan değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.