4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1148 Karar No: 2019/3020 Karar Tarihi: 22.05.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1148 Esas 2019/3020 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/1148 E. , 2019/3020 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 21/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’ın temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkillerinin destekleri... ve ...’ın davalı ... tarafından öldürüldüğünü, olay sebebiyle davalı ... bakımından kasten öldürme ve davalı ... bakımından ise suç delillerini yok etme sebebiyle yargılama yapılarak mahkumiyet kararı verildiğini, oluşan manevi zararın tazmini isetminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 47. maddesi (Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, olay tarihi, olayın oluş ve gelişim şekli, iki kişinin ölümüne sebebiyet verilmiş olması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının ilk bentteki sebeplerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.