12. Hukuk Dairesi 2018/5107 E. , 2019/1092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı takipte, borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda; ...’nin banka hesaplarına haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle haciz tatbik edildiğini, ...’nin menkul ve gayrimenkulleri ile hak ve alacaklarının kamuya tahsisli ve Devlet malı niteliğinde olduğunu, su ve atık su bedellerinin haczinin mümkün olmadığını, haczin 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi gereği kaldırılması gerektiğini ileri sürerek haciz işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, Vakıfbank"ta bulunan hesabın abonelerden tahsil edilen paralar ile oluştuğu, su ve atık su tutarının bulunduğu, iller bankasından alınan payların bu hesaba geçtiği, hesabın kamuya tahsisli olduğu, hesapta toplanan paranın haczi kabil olmayan gelirlerden oluştuğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, borçluya ait ... Bankası ... Şubesindeki hesap üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre, asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.
Şikayetçi İSKİ, 2560 Sayılı Kanun gereğince ... Büyükşehir Belediyesi"nin idari yapısında yer aldığından, hakkında yukarıda belirtilen 5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun uygulanması zorunludur.
5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 15. maddesinde; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun"un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, borçlunun ... Bankası ... Şubesi’ndeki hesaplarına haciz konulduğu anlaşılmakla, mahkemece; borçlu kurumdan ilgili hesaptaki paralar hakkında bilgi alınmadığı gibi, hesapların içeriği ile ilgili bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmadan, borçlunun şikayete konu banka hesabıyla ilgili olarak verdiği beyan ile sonuca gidildiği görülmüştür.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve kurallar gözetilerek şikayete konu haczedilen ... Bankası ... Şubesi’ndeki hesaplar üzerinde, Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin ve dolayısıyla haczi kabil olup olmadıklarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.