1. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/262 Karar No: 2011/1097
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/262 Esas 2011/1097 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, miras bırakanların kalan taşınmazlarını davalıların kullandığını iddia ederek haksız eylemleri durdurulmalı ve ecrimisil alınmalıdır. Davalılar reddi savundular. Dava kısmen kabul edildi. Dosya incelenerek, taraflar arasında harici ve fiili bir taksim olgusu olmadığı belirlendi. Ancak davacının payı oranında elatmanın durdurulması yerine intifaın durdurulması şeklinde hüküm verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tartışmalı taşınmazlar arasında olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi yanlıştır. Tarafların temyizi kabul edildi, hüküm bozuldu. İlgili kanun maddeleri HUMK'nun 428. maddesidir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanlarından kalan çekişmeli 10 parça taşınmazı davalıların kullandığını ileri sürerek, haksız elatmanın önlenmesini ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, paylı mülkiyet ilkeleri açısından yeterli soruşturma yapılmadığına işaret edilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere, özellikle Daire bozma ilamı doğrultusunda yapılan soruşturma sonucuna göre, taraflar arasında harici ve fiili bir taksim olgusunun bulunmadığı saptanmak suretiyle 153, 165, 407, 1181, 117 sayılı parseller ile 266 sayılı parselin 3619,88 m²"lik bölümü hakkında yazılı biçimde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik yoktur. Tarafların öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki, davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi yerine, “davacının intifaını önleyici şekilde vaki muarazanın önlenmesine” şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; çekişme konusu taşınmazlardan 154 ve 265 sayılı parseller ile 266 sayılı parselin 3619,88 m²"lik bölümü dışında kalan kısmı hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da isabetsizdir. Tarafların, temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.