Hırsızlık - hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/30994 Esas 2012/815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/30994
Karar No: 2012/815
Karar Tarihi: 09.01.2012

Hırsızlık - hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/30994 Esas 2012/815 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçunu işleyen sanığın cezasına ilişkin kararı incelerken, suçun zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle bozdu. Ancak hırsızlık suçu ile ilgili olarak verilen cezada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi uygulanmak yerine 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 493/1 maddesi uygulanarak daha ağır bir ceza verildiği için kararı tekrar bozdu. Kanun maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nun 343/2 maddesi: Kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçu
- 765 sayılı TCK'nun 102/4 maddesi: Zamanaşımı süresi
- 765 sayılı TCK'nun 104/2 maddesi: Ceza zamanaşımı süresi
- 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b maddesi: Hırsızlık suçunun cezasının belirlenmesinde kullanılan madde.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/30994 E.  ,  2012/815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

    A) Sanığın eyleminin bir bütün halinde 765 sayılı TCK’nun 343/2 maddesinde yazılı kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede ;
    Sanığa yüklenen kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 01/12/2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    B)Sanık hakkında hırsızlık suçundan yapılan incelemede ;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hırsızlık suçu ile ilgili olarak lehe aleyhe yasa değerlendirmesi yapılırken, 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b maddesi uygulamasının alt sınırdan uzaklaşılarak, 765 sayılı TCK"nun 493/1 maddesi uygulamasının ise alt sınırdan uygulanması , sonuç ceza açısından da 5237 sayılı yasa gereğince 2 yıl 17 ay, 765 sayılı yasa gereğince ise 3 yıl 6 ay olarak belirlenen cezalardan, 5237 sayılı yasanın daha lehe olmasına rağmen 765 sayılı TCK uyarınca hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.