Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10737 Esas 2021/7527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10737
Karar No: 2021/7527
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10737 Esas 2021/7527 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/10737 E.  ,  2021/7527 K.

    "İçtihat Metni"

    Gebze 2. İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali istemidir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kbulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    6183 sayılı Kanunun 58.maddesinin beşinci fıkrasında “itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
    Madde hükmü ile ödeme emrine karşı dava açan borçlunun tamamen veya kısmen haksız çıkması halinde % 10 haksız çıkma tazminatının alınacağı açıkça belirtilmiştir.
    Bu düzenleme, ödeme emrine karşı mesnetsiz dava açılarak, kamu alacağının tahsilinin geciktirilmesini önlemeye yönelik olduğundan, ödeme emrine karşı açılan davanın reddine karar verilmekle davacının itirazında haksızlığının anlaşılması karşısında, anılan maddede belirtilen % 10 tazminatın hüküm altına alınması gerekir.
    6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde yer verilen ve haksız çıkma tazminatı olarak adlandırılan, % 10 zamma hükmedilebilmek için, borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için gerekli olan, unsur ve dayanaklarının bilinmekte veya bilinebilecek olması gerekli ve yeterli olup, bu koşulların varlığının tespiti yönünde, yapılan yargılama sonucunda, davacı borçlunun haksızlığının belirlenmiş olması, anılan tazminatın hüküm altına alınmasına engel oluşturmamaktadır.
    Yukarıda belirtilen yasal ve maddi olgular gözetildiğinde, redde konu tutar için, davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10’ u oranında haksız çıkma tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması ile davacının istifa ettiği 08.05.2008 tarihine kadar 1. derecede imza yetkilisi olarak yönetim kurulu üyesi olduğu gözetildiğinde 2008 yılı 4. ayından da sorumlu olduğu halde 3. aya kadar sorumlu olduğuna dair Mahkeme kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasında yer alan "1.456.269,13 TL" ibaresinin silinerek yerine "2.141.666,18 TL" ibaresinin, "130.968,27 TL" ibaresinin silinerek yerine "190.384,36 TL" ibaresinin ve "183,72 TL" ibaresinin silinerek yerine "274,17 TL" ibaresinin, "toplam 1.587.421,12 TL" ibaresinin silinerek yerine "toplam 2.332.324,71 TL" ibaresinin yazılmasına ve 1. fıkrasından sonra gelmek üzere “%10 haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
    02.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.