Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23352 Esas 2014/16509 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/23352
Karar No: 2014/16509
Karar Tarihi: 03.07.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23352 Esas 2014/16509 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 18.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, kamyonet sürücüsü taksirle öldürme suçundan yargılandı. Sanığın idaresindeki kamyonet ani ve hızlı hareket ile sağ şeride geçtiği sırada ölen motorsiklet sürücüsüne aracının sol yan kısmı ile çarptıktan sonra bariyerlere çarparak durabildi. Sabıkası bulunmayan sanık yargılamaya katıldı ve üzgün olduğunu ifade etti, ancak mahkeme sanığın tam kusurlu olduğuna hükmetti. Hüküm, asli ve tam kusurlu olan sanık hakkında eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozuldu. Kararda, TCK'nın 50. maddesi de değerlendirildi. TCK'nın 50. maddesi, sanığın kusurunun az olduğu durumlarda ceza miktarının indirilmesine imkan tanır. Ancak bu durum, sanığın davranışının olayı tetikleyen nedenleri de içermelidir.

12. Ceza Dairesi 2013/23352 E. , 2014/16509 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname no : 12 - 2013/138338
Mahkemesi : Antalya 18.Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19.02.2013
Numarası : 2011/712-2013/136
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm,mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki kamyonet ile gündüz vakti, üç şeritli yolun sol şeridinde giderken, ani ve hızlı hareket ile sağ şeride geçmesi nedeniyle sağ şeritte aynı yöne doğru seyir halinde bulunan ölen motorsiklet sürücüsüne aracının sol yan kısmı ile çarptıktan sonra sağ taraftaki demir bariyerlere, devamından da karşı istikamette bulunan demir bariyerlere çarparak durabildiği olayda; sabıkası bulunmayan sanığın duruşmaları takip ettiği ve 19.02.2013 tarihli duruşma sırasında olaydan dolayı üzgün ve pişman olduğunu söylediği, sanığın olay sonrası yaralı olarak hastaneye götürülen motorsiklet sürücüsünün durumuna yardımcı olmak için hastanede beklediği ve yaralıya kan verdirdiği yönünde tanıklarını dinletme talebinin de mahkemece reddedildiği dikkate alındığında; TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulama şartlarının oluşmadığına ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ve katılan vekilinin sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Asli ve tam kusurlu olan sanık hakkında temel ceza tayin edilirken hakkaniyet ve nasafet ilkeleri gereği alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında eksik ceza tayini;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.