Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/2815 Esas 2020/2036 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2815
Karar No: 2020/2036
Karar Tarihi: 17.11.2020

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/2815 Esas 2020/2036 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık görevini kötüye kullandığı iddiasıyla yargılanmıştır. Ancak sanık tarafından imzalanan stok sayımının yapıldığını gösteren belgenin tarihi yanlışlıkla 2011 olarak gösterilmiştir. Mahkeme, suç tarihinin yanlışlıkla belirtilmesinin sadece bir yazım hatası olduğunu kabul ederek, sanığın eyleminin suç teşkil etmediğine karar vermiştir. Hüküm tarihi ile suç tarihi arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği de belirtilerek, sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edildiği için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanuna aykırılık sebebiyle, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düştüğü belirtilerek karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 240. maddesi (Görevi kötüye kullanma)
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri (Yedi yıl altı aylık ilaveli dava zamanaşımı süresi)
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- CMUK'nın 321. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi

9. Ceza Dairesi 2020/2815 E. , 2020/2036 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
Hüküm : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamındaki belgelerden sanık tarafından stok sayımına katılmayarak görevini kötüye kullandığı iddia edilen olayda sanığın imzası bulunan stok sayımının yapıldığını gösteren belgenin 31.12.2003 tarihli işletme ayrıntılı gelir tablosu başlıklı evrak olması dikkate alındığında suç tarihinin 31.12.2003 tarihi yerine gerekçeli kararda 2011 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanığın eyleminin suç tarihi itibarıyla lehe olan 765 sayılı TCK"nın 240. maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, atılı suçun cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen yedi yıl altı aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 31.12.2003 ile hüküm tarihi arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.