18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4381 Karar No: 2015/4925 Karar Tarihi: 09.09.2015
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/4381 Esas 2015/4925 Karar Sayılı İlamı
Özet:
18. Ceza Dairesi'nin 2015/4381 E. ve 2015/4925 K. sayılı kararı, hakaret suçu ile ilgili bir davada Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği ceza verilmesine yer olmadığı kararını bozmaktadır. Karara göre, kişilerin onur, şeref ve saygınlığına karşı gerçekleştirilen hareketler hakaret suçu kapsamında değerlendirilmekte olup, söz konusu kişileri küçük düşürmeye matuf hareketlerin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu suçun oluşabilmesi için söz konusu davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olması gerekmektedir. Kamu görevlilerine veya sivil vatandaşlara yönelik ağır eleştirilerin veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemesi gerekmekte olup, sözlerin açık bir şekilde, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte olması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nın 129/3. maddesidir.
18. Ceza Dairesi 2015/4381 E. , 2015/4925 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Doktor olan sanık ... ile kendisine tedaviye gelen sanık ..."ın, muayeneye randevu saatinde gelinmemesi nedeniyle tartışmaya başladıkları, sanık ..."ın “sen yemin etmedin mi, senin hekimlik adabın bu mu, Allah belanı versin, Allah seni kahretsin” şeklindeki ve sanık ... tarafından karşılık olarak söylenen “o zaman siz çok ahlaklısınız” şeklindeki, beddua, kaba ifade ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, katılan sanıkların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine hakaretin karşılıklı olduğu şeklindeki oluşa uygun olmayan gerekçeyle TCK"nın 129/3. maddesi uyarınca haklarında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.