14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4453 Karar No: 2020/5485 Karar Tarihi: 30.11.2020
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/4453 Esas 2020/5485 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, bir çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığı mahkum etmiştir. Temyizde yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz istemi reddedilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk müdafilerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu için açıkça ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği düşünülerek hükümlerin bir kısmı bozulmuştur. Ayrıca, mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin tespitin, on sekiz yaş altındaki çocuklarda suç tarihinden itibaren en az altı ay geçtikten sonra yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında tayin edilen cezanın artırılması Kanuna aykırı bulunmuştur. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK\"nın 317. ve 321. maddeleri, 5271 sayılı CMK\"nın 225/1. maddesi, 5237 sayılı TCK\"nın 103/6. maddesi.
14. Ceza Dairesi 2016/4453 E. , 2020/5485 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Katılan mağdur vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihinde on iki yaşını doldurmayan mağdurun velayet hakkına sahip anne ve babası olan müştekilerin davaya katılmalarına rağmen yokluklarında verilip usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükümleri temyiz etmemeleri karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk müdafilerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12.03.1990 gün ve 1990/8-3-70, 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200, 17.06.2014 gün ve 658-330 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, dava konusu yapılan eylemin iddianamede açıkça ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususlarında karışıklığa neden olacağı gözetildiğinde, 30.03.2012 tarihli iddianamede suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin anlatım ve usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gibi bu eksikliğin de ancak yeni bir kamu davası açılması suretiyle giderilebileceği nazara alınmadan, ek savunma hakkı verilmek suretiyle ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması neticesinde 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine muhalefet edilmesi, Suça sürüklenen çocuk müdafilerinin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağdurun ruh sağlığındaki bozulmanın cezada artırım nedeni olabilmesi için eylem sonucunda mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, on sekiz yaş altındaki çocuklarda suç tarihinden itibaren en az altı ay, erişkinlerde ise en az bir yıl geçtikten sonra yapılması gerektiği gözetilmeden 28.01.2012 tarihinde gerçekleşen olayla ilgili olarak on iki yaşını doldurmayan mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından altı aylık süreden önce düzenlenen 20.03.2012 günlü rapora dayanılarak sanık hakkında tayin edilen cezanın 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesi ile artırılması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.