12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/1108 Karar No: 2014/6422 Karar Tarihi: 14.03.2014
2863 Sayılı Kanuna Aykırılık - İmar Kirliliğine Neden Olmak - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/1108 Esas 2014/6422 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2013/1108 E. , 2014/6422 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık, İmar Kirliliğine Neden Olmak Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve imar kirliliğine neden olmak suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki vekili ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 18/06/2009 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak gösterilmiştir. Müşteki ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5271 sayılı CMK"nın 237. maddesinin 1. fıkrasında, “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler”, 2. fıkrasında “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükümlerine yer verilmiş olup, şikayetçi ... vekiline duruşma günü bildirildiği halde, duruşmalarda hazır bulunmadığı ve davaya katılma isteminde de bulunmadığı dikkate alındığında, hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, Katılan ... Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporunda, dava konusu tek katlı yapı ve müştemilatın 2002-2003 yıllarında yapıldığının tespit edildiği anlaşılmakla, Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2002-2003 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 14/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.