Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4360 Esas 2011/7066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4360
Karar No: 2011/7066
Karar Tarihi: 15.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/4360 Esas 2011/7066 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/4360 E.  ,  2011/7066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.02.2009 gün ve 578/57 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR


    Davacı vekili, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde belirtilen 2000 m2"lik bir parça taşınmazın 1963 yılında 442 sayılı Yasa gereğince Kalınören Köyü ihtiyar heyeti tarafından miras bırakanı babasına satıldığını, satım tarihinden beri miras bırakan ve davacının zilyetliğinde iken kadastro tespitlerinde Hazine adına 439 parsel sayısı ile tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapu siciline tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup, imar- ihyaya muhtaç olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, idari yoldan Hazine adına 21.11.2005 tarihinde tescil edilen taşınmazın imar planı kapsamında kalması nedeniyle 3402 sayılı Yasanın 17/son maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 439 parselin hali yerlerden olup 10-12 yıldan beri ... zilyetliğinde olduğu belirtilerek 23.01.1968 tarihinde tapulama yoluyla Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesi üzerine 27.07.1968 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. İncelenmekte olan bu dava ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 02.12.2008 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup, tüm defi ve itirazlardan önce nazara alınır. Davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken olumsuz dava koşulu olan bu yön gözden kaçırılarak işin esasına girilip değişik gerekçe ile reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru görülmüştür.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.