Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı, dava dışı şirketin davalı bankaya, ihracatın finansmanından doğacak borçlarının teminatı olarak maliki bulunduğu 1166 ada 123 parselde bulunan kargir işhanında ki 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğini, herhangi bir alacağı kalmayan bankanın ipoteği fek etmeyerek farklı bir alacağı nedeniyle icra takibine konu edildiğini ve alacağına mahsuben satın alarak sebepsiz ve haksız şekilde taşınmazın mülkiyetini kazandığını ileri sürüp, uğradığı zararın tespiti ile bu miktarın davalı bankadan tahsilini istemiş yargılama sırasında davasını ıslah ederek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından yapılan ihalenin feshi başvurusunun Beyoğlu 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2007/736 esas ve 2008/80 karar sayılı ilamı ile reddedildiği ve kesinleştiği, bu kararın kesin hüküm niteliğinde olup genel mahkemeleri de bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
Bilindiği üzere, İcra İflas Kanunu"nun 134. maddesi hükmü çerçevesinde ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek, dava açılmasına da yasal engel yoktur.
Öte yandan, İİK."nun 18. inci maddesi uyarınca icra yargılaması basit usule tabidir. Aynı yasanın 134. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "ihalenin feshi, BK." nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere,….. yalnız tetkik merciinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir" hükmü düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere anılan hükümler, icra hukuku ile sınırlı olan, basit yargılamaya tabi bulunan ve İcra Hukuk Mahkemesinden şikayet yoluyla istenebilen fesihleri tanımlamaktadır. Bu kapsamda kalan bir soruşturma ve değerlendirmenin, tapu kayıtlarının oluşumundaki illilik prensibi karşısında mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği; değişik ifadeyle, ihalenin feshi isteklerinin reddedilmiş olması keyfiyetinin, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.